Paylaşımlarımızda beynin düştüğü 3 büyük,önemli ve sinsi tuzak ;

Beynin çalışma mekanizması bazı durumlarda ben farkında olmadan bilincim, basiretim ve geleceğime karşı hileli, zararlı ve şartlanmalı bir oluş sergiler.
1) Beynin ödüllendirme meklanizması paylaştığım şeyler ne olursa olsun ben onu paylaşırken sanki bir görev adzediyormuşum sanarak, belli nöronal ağların etkileşime girmesi ile dopamin gibi bazı kimyasallar açığa çıkartır ve bu da sahte benliğim,egom ve düşük bilinç seviyemi, ''ödüllendirme'' denilen bir mekanizmayla bulunduğu haliyle tatmin eder, yetinmeye zorlar ve sınırlandırır.
2) Vücudum elde ettiği bu kimyasal bileşim kaynaklı doyumu alışık olduğu üzere devam ettirmek amacıyla, ''algıda seçicilik'' denilen bir başka işleyişle yine sadece benzeri konulara odaklanacak ve benzer şeyleri farklı şekilde anlatmaya çalışacaktır. Bu durum da yeni ve farklı bakış açılarına girerek, değişik konularda deneyim alanımı artırmama olabildiğince engel olacaktır.
3) Paylaşımlarımdaki mevzular, konu ve anektodlar henüz yaşamadığım, idrakine varamadığım ve hakkında nihayetini (sonucunu) tahayyül edemediğim konularla ilgili olur ise yine beynin bir işleyiş tuzağı olarak ; sanki o durumu biliyormuşçasına ; kanaat, somutlaştırma ve yargılara vararak, beni o konuyu deneyimleyebilmek için gerekli hareket,dirayet ve azim göstermekten mahrum bırakacaktır.
Bu da tıpkı kopyayla sınavı geçmeye benzer ; sınavı geçsem de konuyu anlamadığım için hayatta kullanamam, seyredip, deneyimleyemem.
Paylaştığım konuyu yaşamsallığa geçiremediğimden ötürü mevcut verilerimle onu değerlendirip, tanımlayıp, sınırlardandırarak, paylaştığımla benliğim arasında bir özdeşimsel, farazi ve empatik bir köprü kurar ve kendimi olduğundan çok daha farklı ve farazi bir şekilde hem dışarıyla hem de kendime lanse ederim.
Bu durum da yine beni benle aldatacaktır.
Buna karşı tedbirli ve temkinli olabilmek için önce korunma çalışmaları yapmak, edepli olmak, tevekkül ile allaha sormak ve hadd ile ilmin farkında olmak ve aşağıdakilere benzer soruları sormak gereklidir.





1) Neden, ne niyet ve beklentiyle bu paylaşımı yapıyorum?
2) Yaptığım paylaşım hakkında düşüncelerim ve eylemlerimde ne kadar samimiyim?
3) Paylaştıktan sonra özellikle beğenilip yorumlandığı takdirde kendimi nasıl hissediyorum.
Tasavvufta bu konular için ehlinden bazı nasihatlar vardır yaşanmayan şeyleri tavsiye etmemenin ve paylaşımı karşılıksızca yapmanın ve hatta hasıl olacak sevabı dahi ikram etmek konusunda... Bunlardan bazıları ;
''Tasdik edip yaşamadığım bir şeyi anladım saymıyorum.'' Said Nursî
''Tasavvuf ; söz (kal) yolu değil, hal (iyi ahlak) yoludur.'' Mevlana
''Konuşmak hoşuna giderse sus, susmak hoşuna gidince konuş.'' Bişr-i Hâfî
"Yaşamadığın bir şeyi anlatmak Allah'ın dedikodusunu yapmaktır.
Tasavvuf, öğrendiğini yaşamaktır." Cemalnur Sargut
VesSalavatVelFatiha
Bana bu konularda ilhama vesile olan dostlara teşekkürler.
Cenap Cetinkaya Guclu Ildız Mehmet Doğramacı

Yorumlar

Popüler Yayınlar