Sonsuzluk Kulesi'ne Cevap - Yalnış Yönde Mistik Sıçramalar Konusunda Yalnış Yönde Yapılan Yorumlar!

FerRuhiyatçı Simyager  
Dostum selam, ley hatları, pineal bez, amigdala ve astrolojik konuları özellikle ahmed hulusinin kitaplarından özellikle de evrensel sırlar ve tekin seyri okyanusum.com dan daha derinlemesine araştır derim keza buradan inkar ettiğin mevzuların orada deney, gözlem ve ayetlerle nasıl kanıtlandığına şahit olursun inşaallah bana göre bu konularda ön yargılı ve kesinlikçi otoriter teşhislerinle bu yolda kendi hakikat yolculuğuna çıkanlar için böyle veballi ihalelerde bu denli çabuk, kesin ve katı ahkamlar kesmemek lazım kendi adıma senin inkar ettiğin bir çok olgu ve etmenin gerçekliğini her gün pratik olarak yaşıyorum. Selametle

Berkay ÖZCAN'IN CEVABI
Bu tarz yayınlara uyarı niteliğindeki bu paylaşımımı, bahsettiğiniz yerlerdeki zanna dayalı anlatılanlara denk geldiğim için hazırladım ve paylaştım. Derinlemesine -özellikle bilimsel mecmualardan- araştırmadan, düşünmeden bir konuda yazı paylaşmıyorum bi-iznillah. Anlatılanların çoğunluğu uydurma ve bilimsel alt yapıları bulunmuyor, ne yazık ki.. Gerçekliği olmayan bir olgunun da inkarı da olmaz, dolayısıyla.
Dilerseniz buyrun.. ley hatları, pineal bez, amigdala konularındaki pratiklerinizi burada paylaşıverin, bizler de nelerden mahrum oluyoruz öğrenelim ?. Selam ve Sevgiler. 

FerRuhiyatçı Simyager


Selam,hakkıyla idrak edemediğimiz ”şeyleri” inkar etmek kolaycılığı onların hakikatini yaşamaktan alıkoyuyor bizleri. Açıkçası okyanusum.com sitesinde ve ahmed hulusinin eserlerinde belirtilen ilmi bilimle senkronize bir şekilde ifade eden hakikatleri açıklayacak hadde ve bunları anlatabilecek kapasiteye sahip değilim herkesin özel bir ilgi ve uğraş alanı olabilir elbette ama herkes kendi uzmanlık alanı için haddince ahkam kesip insanları o konuda yönlendirme sorumluluğunu ve vebalini alabilmeli bence. Benim anlatmaya çalıştığım sizin bu inkar ettiğiniz bilimi ilimle yaratan allahın sisteminin yine bilimle kendini açıklayışına bilerek yada bilmeyerek perde örtü işlevi de görülmektedir. Ancak hakikat benim ve benim gibi inlar etmeden derinlemesine araştırıp sorgulayanlar için bizzatihi yaşanmakta örtülere perdelere rağmen misyoner değilim ki yaşanmayan şeyi size yalan söyleyiyim.
Mesela Yogayla Meditasyona karşı bazı sufiler ön yargılı bazılarıysa direkt red tavrında.içten ve kendimden bile habersiz bir empati yaptım bir süre bu konuda. herşeyden önce şu dinler arası dialog fitnesi bizlerin güvenlik duvarlarını bi hayli yükseltti ancak bu yüksek duvarların ardında kalan tasavvufa terminoloji olarak uzak varsaydığımız meditasyonun bizdeki yerinin derin tefekkür ve riyazat çalışmaları olduğunu, salattaki hareketlerinde en özel yoga hareketlerini olduğunu göremedik. Hem melek hem de uzaylı olarak kendini tanıtan amacı hakikatten saptırmaya programlı şeytani cinlerin de oyunlarıyla uzak doğu kültürünün batıllaşmamış yozlaşmamış kısmıyla islamın klasik anlayış ve çalışmalarına kurana bağlı güncellemekte zorlanıyoruz. Bir kez daha size evrensel sırları samimiyetle önyargısız bir şekilde inşaallah okumanı tavsiye ederim kardeşim.selametle  

Berkay ÖZCAN'IN CEVABI 
Örneğin, Ley hatlarına bilimsel mecmualardan deliliniz nedir ? Diğer kaynaklar uydurma kategorisine girecektir. 
Ben ve benim gibi düşünen bir Mü’min Ley hatlarına inanmayınca ne kaybetmiş oluyor?
Ley hatlarını şu ana kadar hiç duymamışlar ne kaybetti? vs. vs.

FerRuhiyatçı Simyager

‘B’ilimi hakikati olan İlimle HAKK olarak ; görselliğe dayalı göreselliği,göreliliği ve göreceliliği yani değişkenliğini aşarak aynı anlam aynı bağlam ve amaçta olduğunu B’ilemediğinden B’ilimi İlimle senkronize edemeyenler yani eş anlam,eş zaman ve eş güdüm ile düzlemsizliğin düzlemine oturtamayanlar lütfen küfre çekilip çağımızın ruh ve zihin evrimine GÖRE yenilenen ve güncellenen AN’I HALİNE ”mundar” demesinler.
Keza öyle diyenler kendilerini kaskatı, karanlık ve sürekli tekrar eden hurafelerin, adetleşmiş ritüellerin ve batılla doldurulmuş yobazlaşmanın tam da kendinde bulurlar da kendi görüşlerini hala daha geçerli. Maazallah onun yerine çabalayın ve ilimi talep edenlerden olarak küpünüzü alabildiğine ilimle doldurup bilimle yaşanımını genişletin inşaallah. VesSalavatVelFatiha

Güzel kardeşim hakikatin delile ve empozasyona ihtiyacı yoktur hakikat kendi kendine şahit,delil ve aynı zamanda da perdedir benim senin fikirlerini değiştirmek yada sana işin batıl olanını farkettirip hak olanına çekmek gibi bir misyonum ve gayem ve haddim yok ki.Ehli olan hakikati araştırır bulur gafil ve gafile yol gösterense batıl ile işine gelen göresel değer ve gerçeklerle kendini avutur maazalllah
benim yaptığım şey sadece ; hakikat yolcularını bilimsel gerçekliklerden uzaklaştırabilecek kesin ve kati kanaatler ve yorumlar içerisinde olduğun için bunun vebalinin çok ağır olacağı konusunda seni uyarmaktır onların yollarına olan bu tesirin konusunda. ve buna dayanak olarak hakkında uzmanlığın olmayan konularda kestiğin ahkamları ve yeterince araştırıp üzerinde durmadan inkar ettiğin çok önemli bazı satır başlarını işaret ettim.(özellikle de astroloji konusunda.) senin fikirlerini değiştirmek gibi bir amacım da yok keza hakikat apaçık ortada dururken polemiğe ve demogojiye ihtiyaç duymaz.senin din anlayışın sana benim ki banadır hakikatin mutlaklığında.
Yaz google amcaya ”ley hatları” ve ingilizce terminolojisini bul tatmin olacağın kadar kaynağı ve allahın işe yaramayan bir şey yaratmadığına da imanını tazele inşaallah.ley hatları hakikat ehli için çok önemlidir ne işe yaradığını da ne olduğunu öğrenen bilir sadece.
ilim ile var ettiği bilimi de her yarattığı ”şey” gibi bir hikmet sistemine bağlamış olan allah’a karşı asıl senin bilimsel olarak dayanaklandırmadığın ve bu bağlamda olan görüşlerinin tasavvuf ehline de uymamamasına rağmen yazılarını okuyan insanlara göstereceğin delildir ve bu da ancak seni bağlar bize düşen uyarmak ve tavsiyedir sadece selametle 

Berkay ÖZCAN'IN CEVABI

Kıymetli arkadaşım, lütfen..
Şahsımla ilgili zanda bulunduğunuz için belirtmek durumundayım. Malum etiket putu var! İlla ki Dr., Prof. Üstad, Hoca, kutup etiketi olmalı ismimizin başında!..
“Uzman değilsin” dediğiniz insan, yıllardır bilimin içinde, bilimin kriterleri nelerdir, bilimsel mecmualarda, akademik sahada yayın nasıl yapılırı bilen ve icra eden bir bilim adamı.. “Google amcaya yaz” kolaycılığıyla derme-çatma bilgilerin araştırmalarını yapan birisi değil..
Yani hiç düşündünüz mü -sözde- apaçık olan bir (ley hatları) hakikatini bu adam neden göremiyor? Menfaati nedir? :) Bir gün oturup dur şu ley hatlarına karşı çıkayım mı dedi?
Buyrun.. Ley hatları, epifiz aydınlaması vs. ile ilgili yapılmış tek bir akademik yayın getirin veya getirsin ehli dedikleriniz! İlminiz, derinliğiniz yetiyorsa buyrun!..
Ama ne yazık ki ısrarla.. Bilimsel temeli olmayan bilgileri, şahsımın uzmanlığı olmadığı, araştırmadığı ! varsayımıyla hareket ederken -sizin de uzmanlığınız olmadığı halde- sırf güvendiğiniz, “ehli” diye nitelendirdiğiniz kişilerin sitelerinde geçiyor diye, bilimle alakası olmayan Batılı Yeni çağcı, Ruhçu, UFOcu, üfürükçülerin uydurmalarını tercümeyle, uzmanlarına danışmadan (!) Hakikat diye sunma çabası içerisindesiniz :).
Neyse, basit soruma onca kelam etmenize rağmen hala cevap alamadığımdan ve beni uydurma kaynaklara yönlendirme isteğiniz ve polemiğe kayma nedeni ile burada kesiyorum.
Kur’an Mü’mini delillerle konuşur.. Zanlar, uydurmalar üzerine hakikat inşa etmez ve pazarlamaz. Pazarlayıp uyuşturucu satanların da karşısında dururum Allah’ın izniyle.
Not: Yazım önyargıların (!) verdiği heyecanla dikkatsizce okunmuş olsa gerek, astrolojiyi reddetmediğimi fark edecektiniz (ki Astroloji konusunda bir de yazı hazırlamıştım ayrıca).
İkinci not: Allah işe yaramaz bir şey yaratır diye bir satırım da olmadı. Ley hatları işe yaramaz da demedim. Ley hatlarına sizlerin yüklediği enerji fışkırtan özellikleri yoktur, sadece basit patika yollardan ibarettir diyor Bilim.
Selam ve sevgiler.

FerRuhiyatçı Simyager

Sanıyorum ki senin "Bilim" olarak kastettiğin hala madde-mana ayrımı yapan materyalist newton fiziğiyle sınırlı ateistik anlayışın ürünü.
Ley hatları konusunda bilgi almaya başlamak için bu link yeterli dileyen bu yazıyı okuduktan sonra araştırıp aslını bulacaktır zaten.
www.ahmedhulusi.org/tr/kitap/insan-ve-sirlari-1/kabe-ve-arafat-sirlari
Hoş zaten açıklamalarının bir çoğunu inkar ettiğin www.okyanusum.com'u da Ahmed HULUSİ tavsiye ediyor YENİLENMEK için. Yorumlarında kitaplarını tavsiye ettiğin Mehmet DOĞRAMACI onun ehlindendir. 

Bizzat senin tavsiye ettiğin yazarların tam bir hakikat sistemine vakıf olmadıkları halde onları tavsiye ediyorsan o başka o zaman tavsiye anlayışın hakkı tavsiye etmiyor!

19 sayısının özelliğini inkarınla ilgili olarak da 74 - MÜDDESSİR'in suresinin 31'inci ayeti eminim anlaması nasibinde olanlara cevap olacaktır.

31-) Ve ma ce`alna ashabennari illâ melaiketen, ve ma ce`alna `ıddetehüm illâ fitneten lilleziyne keferu liyestekınelleziyne ûtülKitabe ve yezdâdelleziyne amenû iymanen ve lâ yertabelleziyne ûtülKitabe velmu`minûne, ve liyekulelleziyne fiy kulûbihim meredun velkafirune mazâ eradAllâhu Bihazâ mesela* kezâlike yudillullahu men yeşa`u ve yehdiy men yeşa`* ve ma ya`lemu cunûde Rabbike illâ HU* ve ma hiye illâ zikra lilbeşer;
Nâr (ateş, tabiat cehennemi; enterik) Ashabı`nı ancak (on dokuz) melâike (66.Tahriym: 6) kıldık (ins ve cinn türü değil)... Onların sayısını da (sanki on dokuz sayısı önemliymiş gibi) kâfir (hakikati inkâr) olanlar için ancak bir fitne (sınav objesi) kıldık... Kendilerine kitap (Bilgi) verilenler yakînen bilsin (mecazların neye işaret ettiğini de görerek Hz. Rasûlullâh`ın vahyini tasdik etsinler) ve (Rasûlullâh`ın nübüvvet ve risâletine) iman edenler de iman (ilmî yakîn) bakımından imanları artsın; (böylece sağlam bilgiye ulaşan) kendilerine kitap (bilgi) verilmiş olanlar ve (tahkiki imana ulaşan) müminler de kuşkuya düşmesinler diye!.. Kalplerinde hastalık (şek - şüphe) bulunanlar (sağlıklı düşünme yetisi olmayanlar) ve kâfirler (perdeliler; hakikati ve hakikat bilgisini inkâr edenler) de: "Mesel (ibretlik misâl; temsil) itibarıyla Allâh bununla neyi murat etti?" desinler diye... İşte böylece Allâh, dilediğini saptırır ve dilediğini hidâyet eder. Rabbinin ordularını sadece "HÛ" bilir! Bu (Sakar ve bu işaretler) beşer için ancak bir zikra (hatırlatma)dır.

@Ku'ran Çözümü - Ahmed HULUSİ


KU'RANIN neredeyse her yerinde inzalin semadan olduğu yıldızların kalemi ve kaderin yazılma ve yaşanma süreci anlatılıyor oysa hakikatte salt-som tekillik mevcudunda herhangi bir iç-dış da olmamasına rağmen yerdekilerin yıldızları etkilediğine dair yazın için senden herhangi bir bilimsel dayanaklandırma istemiyorum çünkü batıl bir hükmün dayanağı da o dayanağın kaynağı da illaki batıl olacaktır.

Bu konudaki yanılgın ve yanıltışına özet bir cevap olarak Ahmed HULUSİNİN açıklamalarını veririm bu konunun ayrıntıları
http://www.ahmedhulusi.org/tr/yazi/insan-robot-mudur

ve bu konudaki açıklamalı ayrıntılara girmek isteyenlere de aşağıdaki bağlantıları öneriyorum
"Önce Tasavvufun en önde gelen simâlarından Muhyiddin A’râbî’nin âlemin ve burçların oluşu hakkındaki görüşlerini dinleyelim özetle; Fütuhatı Mekkîye isimli eserinden... " alıntılarla http://www.allahvesistemi.org/ahmedhulusidekavramlar/kavramlar/astroloji/

Bu yazışmalarımızı kendi bloğuma da ekleyeceğim çünkü insanlar senin de bir beşer olarak bazı konularda yanılıp-yanıltabildiğini bu vesileyle de görebilsinler dilersen buradan da cevap verirsin ki her halukarda cevaplarını eklerim.
Ancak daha önce de belirttiğim gibi hakikatin mutlak b'ilimin ispata veya argüman üretmeye ihtiyacı yoktur. "O" apaçık ortadadır.

http://hologramesma.blogspot.com/2015/07/sonsuzluk-kulesine-cevap-yalns-yonde.html FerRuhiyatçı Simyager

+ Ekleme Epifiz bezi/Pineal Gland sonrada 19 sayısı hakkında
 

Her ne kadar epifiz bezi / pineal gland hakkında da binlerce araştırma konusu olsa da biz yine Ahmed HULUSİ'den işin hakikatini dinleyelim

https://www.youtube.com/watch?v=ooCllcv5jqY


Yine senin de çok güzel bir şekilde kitaplarını tavsiye ettiğin Mehmet DOĞRAMACI'dan epifiz hakkında yaptığı açıklamaların derlenmiş hali aşağıdadır

" EPİFİZ BEZİ (Pneal Gland)
Epifiz bezinin kişide aktive olmasının en büyük alameti; yalnızlığa çekilme arzusu, kalabalıklardan kaçış ve derin bir suskunluktur.

Epifiz bezi; beynin evrensel sisteme uyumlanma ve sonsuz sınırsız algılarına açılma noktasıdır. Seçilmişlerde aktive olmuştur.
Yüksek ve sessiz ortamlarda epifiz aktivasyonu artar.
Uzlet ve inziva yaşamamış Veli, dağa çıkmamış Nebi- Resul yoktur! (Epifiz)

Epifiz bezi genellikle yükseklerde ve oksijeni bol yerlerde daha fazla aktive olur. (Üçüncü göz açılır.)
Hz. Musa (as) Tur Dağında 40 gece kalması.
Hz. İsa (as) Zeytin Dağında vaazları.
Hz. Muhammed (as) Mekke'de Hira, Medine'de Uhud Dağı ile hem hal olması.

Tesadüf mü?

Epifiz ve dağ farkındalığını güzel. Ama her zaman herkesin dağda yaşama imkanı yok. Size şunu hatırlatırım, “Beyin ona neyi kodlarsanız onu öyle algılar.” Şehirde bile dağda, kalabalıklar arasında bile yalnız olduğunuzu düşünün, imgeleyin. Göreceksiniz açılımlarınız dağ dışında da sürecek.

Ehlinin Aşk- Vahdete dair sözü; bağırsak beynin hegemonyasından çıkış, Epifizin bilinci ele alışının ancak aşkla mümkün olacağInı düşündürdü!


Epifiz üzerine çok şey yazılıp çizilmiştir. Esası tıbbi olan bu konuda, konunun uzmanlarına duyduğum saygı nedeniyle takdir edersiniz ki detayına girmem doğru olmaz. Bildiklerimin özü; insanın kendi hakikati ile evrensel özle, ilahi olanla bağlantı noktasının bu bez olduğudur. Bu konuda linkleri incelemenizi öneririm:
http://okyanusum.com/makale/beyin-epifizi/

Epifiz bezi aktive olanlar arasında nesiller, asırlar farkı olmasına karşın birbirinden haberdar olma hali görülür. Bazen birbirlerini haber verirler. Çünkü onlar, aynı soydandırlar.
...
- Ben suyla vaftiz ediyorum, benden sonra gelecek olan (Hz. Muhammed) ateşle vaftiz edecek! (Hz. Yahya veya Hz. İsa)

{Hakikat İlmi egoya ağır gelmesi ve bilinci hızlı arıtması yönüyle ehil zatlar nezdinde ateşe benzetilir.}
....
Eşi Hz. Safiye'yi şöyle taltif ederdi Resulullah (sav) : Kardeşim Harun'un yeğeni Safiye.
19 RAKAMına gelince Allah önem vermediği hiç bir rakama bu kadar özellik tayin etmez  aksini iddia edenler araştırsın bulsun derim neymiş bu özellikler...
Yalnız 19 sayısını sadece iman itikad ehli sünnet üzere olanların değil aksi cephede fethi zulmaniye uğrayanların da bildiğini bazı sitelerinde 19 sayısıyla kişileri devamında batıla çektiğini özellikle belirtmek isterim sonra üstadın dua ve zikir kitabından 19'lu hacet duasını paylaşmak isterim.






Özel Bir 19’lu Hâcet Duası

Başı dertte, sıkıntıda olan, büyük bir problemle karşılaşmış olan, herhangi bir düşmanından kurtulmak, selâmete çıkmak isteyen ya da daha başka talepleri olanlar için son derece tesirli bir dua formülü vermek istiyorum bu bölümde de...
Bu duayı tatbik eden pek çok kişi 19 güne kalmadan arzularına nail oldular, bunlara yakından şahidim!..
Yalnız şunu kesinlikle ifade edeyim... Haksız yere, başkalarına zulüm için, ya da kötü amaçlı olarak bu formül tatbik edilirse; bunu yapanın asla başı belâdan kurtulmaz; ettiği ters dönüp kendisini vurur.
Şimdi dua şeklini yazıyorum...
Önce şu altı Allâh ismini iyice ezberleyelim:
“FERDÜN, HAYYUN, KAYYÛMUN, HAKEMUN, ADLUN, KUDDÛSUN.”
Beş vakit namazın farzının arkasından on dokuz harfli bu altı isim her gün okunacak, on dokuzar defa... Evvelinde on defa “ALLÂHU EKBER” denildikten sonra!..
On dokuzuncu günden sonra, herhangi bir şekilde sıkıntın olduğu takdirde bu isimlere ilaveten “...Seyec’ alullâhu ba’de ‘usrin yüsrâ” (65.Talâk: 7) âyetini de okuyacaksın her defasında...
Yani şöyle:
“Ferdün, Hayyun, Kayyûmun, Hakemun, Adlun, Kuddûsun... Seyec’alullâhu ba’de usrin yüsrâ.”
Bu metin on dokuz defa tekrar edilecek, beş vakit namazın farzlarının arkasından, on dokuz gün süre ile...
Âyetin mânâsı da şudur:
“Allâh zorluktan sonra bir kolaylık oluşturur!..” (65.Talâk: 7) (DEVAMI KAYNAK BÖLÜMÜNDE)
Kaynak: http://www.ahmedhulusi.org/tr/kitap/dua-ve-zikir/ozel-bir-19lu-hacet-duasi#ixzz3f7vXNENY


Bitirirken anafikri de yine çağımız aliminden verelim
''Hz. Muhammed gelmiş!.. Onun yanında bütün Kureyş’in münafıkları, müşrikleri!.. Hz. Muhammed’e inanmak için birisi geldiği zaman Mekke’ye dışarıdan, bunlar adamı hemen kuşatıyorlar..
Onunla daha görüşmeden veyahut da görüşüp çıktıktan sonra;
Muhammed şunu yapıyor, böyle saçmalıyor, Muhammed cinlerden bilgi alıyor..” gibi bir yığın iftira atıyorlar.
Ve, gelenin kafası karışıyor, onların dedikleri doğru mu değil mi, diye.. Bu imtihanı geçebilen, Ona imân ediyor, kendini kurtarıyor.
Ama gelip de, bu şehrin halkının etkisi altında kalıp, Ondan istifade edemeden dönenin azabı, gelip istifade edenden yüz kat farklı oluyor.. Hz. Muhammed, 13 sene Mekke’de yaşadı. Bu süreç içinde sadece 40-50 kişi imân etti.
Ama, o arada dışarıdan gelip görüşen binlerce insan oldu. O günlerde büyük çoğunluk, o çevreyi saran, Onu kötüleyen insanlar yüzünden onların etkisinde, vehimlerinin etkisinde kalarak Ondan istifade edemediler.
Hazreti Muhammed’in yaşadığı olay, senaryo, o devre mahsus değil, her devirde mevcut!. Her devirde ilim sahiplerinin etrafını saran bu tip kişiler vardır.
Kimi ararsan ara, tarihe bak!. Muhiddini Arabi’yi saran kişiler vardı. Mevlana’yı kuşatan şeytanın dilleri vardı; Gazâli’yi de saran böyle kişiler vardı; hepsinde vardır!. Özel olarak meydana getirir Allah!.. Çünkü insanın imtihan dünyası bu!.. Ya ilim ve idrâk sahibi olarak etrafa boş vereceksin…
Kendi aklınla kendi yolunu çizecek, etrafın söyledikleri beni ilgilendirmez deyip, ilminle kendi yolunu çizeceksin. Veyahut, etrafın dediğine bakacak, etraftan bir parça olacak; sürüdeki bir güdülen olacak; ve sonuçta da ilimden mahrum kalarak yaşayacaksın!.
İşte bu yüzden, izaha çalıştığım üzere bu tür engellemeler bugün de olacak, yarın da!. Ölene kadar da bu tür olaylarla karşılaşacaksınız.
Yarın bir büyük âlim zat bulacaksınız.. Ne olacak?.
Yanına gitmek isterken, bir yığın insan çıkacak karşınıza ve size; “bu zat böyle yaşıyor, şöyle yaşıyor ya da şunu yapıyor, bunu yapıyor” deyip sizi engellemeye çalışacaklardır. Sizi ilgilendiren şey; Onun neler yapıp neler yapmadığı, ömrünü nasıl geçirdiği değil!!. Onun ortaya koyduğu ilim olmalı!. Eğer işine yarıyorsa, al kullan! Beğenmiyorsan bırak!
Ben şuraya geliyor, yarım saat, bir saat kadar sizinle sohbet ediyorum. Sonra, sen evine ben evime!.. Senin yaşantın sana ait, benim yaşantım bana.
Beni ne ilgilendirir senin özel yaşantın?. Seni ne ilgilendirir benim özel yaşantım?..
Ben sana soruyor muyum? Ne yiyor ne içiyorsun, nerede, kiminle yatıp kalkıyorsun?
O halde, senin de bana böyle bir şey sormaya hakkın yok!. Birbirimizi ilgilendiren şey ilim noktasıdır. Ortak noktamız sadece ilimdir, bilgidir. Bunu anlamıyorsan bunun neticesine de katlanacaksın. Pahasını da bir hayli ağır ödeyeceksin, hem de tahmin edemeyeceğin kadar ağır!.
Bir Nebi ile Cenabı Hak arasında bir konuşma vardı. “Bir kavme bir belâ geleceği zaman, sorar Allah Nebisi;
“Ya Rab!. Bu kavmin içinde iyiler yok mu hiç?.
“Çoğunluk kötülerdi.” Der, Cenabı Hak.
-Peki iyiler?.
-İyiler de iyiliklerinin karşılığını ahirette alacaklar!. der.Bir toplum bozulduğu zaman, belâ hepsine birden gelir. İçindeki iyiler hürmetine o geri çevrilmez!.
Nasibi olan bu bilgiyi zaten bir yerden alır.''
''Kötü fiilleri (hakaretleri,küçümsemeleri ve aşağılamaları) kendisine süslü gösterilince, kendini iyi sanan (nasıl iyilerle bir olur)!
Muhakkak ki Allâh, dilediğini saptırır ve dilediğine hidâyet verir...
O hâlde hüsran ehlini düşünüp üzülme! Muhakkak ki Allâh onların ürettiklerini (Yaratan’ı olarak) Aliym’dir.'' FATIR – 8


VesSalavatVelFatiha


Ahmed Hulusi video ve kitapları hakkında bilgi sahibi olmak için ; www.ahmedhulusi.org/tr

Tasavvuf ekolunun Bilim Sitesi için www.okyanusum.com

Çağımız tasavvuf pirlerinden en güzel bir örnek için ;
www.mehmetdogramaci.com

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar